KAYNAKTA KALİTE KONTROLÜ
Kaynak nedir?
Metalik malzemeleri, ısı, basınç ya da ikisi birden kullanılarak ERGİTME gerçekleştirilip, çoğunlukla kaynak edilecek metalik malzeme ile aynı ya da çok yakın sıcaklıkta eriyebilen ilave metal katarak veya katmadan yapılan BİRLEŞTİRME veya DOLGU işlemine metal kaynağı denir.
KAYNAĞIN TARİHSEL GELİŞİMİ
Amerika ve Rusya’da doğup uygulama alanı bulan kaynak fikri, 1880-1885 yıllarında Amerika’da Coffin, Rusya’da ise Bernardo tarafından karbon elektrotlar kullanılarak oluşturulan ark sayesinde gerçekleştirilmiştir.
1890 – 1892 yılları arasında yine Amerika’da Coffin ve Rusya’da da Slavianoff Çıplak Telli Metal Ark yöntemini buldular. Ancak erimiş metal banyosunun, havanın olumsuz etkilerinden korunamıyor olması, oluşturulan kaynak metalinin fiziksel ve yapısal özelliklerinin kötü olmasına neden olmaktaydı. Bugünkü anlamda örtülü elektrot kaynağının keşfi İsveç’li Oscar Kjellberg tarafından 1907 yılında örtülü elektrot yapması ile mümkün oldu. 1909 yılında da kimyager Arthur Strohmenger tarafından mavi asbestin kaynak teli üzerine sarması ile yarı ark elektrotu üretmesi, gelişmeleri hızlandırdı.
Kaynağın Sınıflandırılması
a)Kaynağı İşlem Cinsine Göre Sınıflandırma
1-Ergitme Kaynağı; malzemeyi yalnız sıcaklığın tesiri ile bölgesel olarak eritip, ilave metal katarak veya katmadan birleştirmektir.
2-Basınç Kaynağı; malzemeyi genellikle ilave metal katmadan basınç altında bölgesel olarak ısıtıp birleştirmektir.
b) İmalat Cinsine Göre kaynak
c) Kaynağın Amacına Göre Sınıflandırma
Kaynak türleri
Kaynak Hataları
KAYNAK HATALARI
ÇATLAKLAR
A. Katılaşma Çatlakları
Çatlama riski tozaltı kaynağında en üst düzeyde azalarak elle ark kaynağında, MIG-MAG kaynağında ve en düşük TIG kaynağındadır.
Yüksek mukavemetli ana metaller çatlama riskini arttırır.
B. Hidrojen Çatlakları (ITAB)
Bu sertleşme ITAB’daki hidrojen miktarına bağlıdır. Artan hidrojen miktarı ile orantılı olarak sertleşmede artar. ITAB’daki hidrojen miktarı ise ana metalden hidrojen difuzyonu, nemli elektrot, nemli toz ve kirlenmiş tel kullanımıyla artar.
Yüksek sıcaklıklarda dışarıya çıkacak olan hidrojen dışarı çıkmak için yeterli zamanı bulamaz. Çatlaklar 200 C nin üzerinde oluşmazlar. Yüksek zorlamalar, geniş kök aralıkları ve gerilim birikmeleri.
Risk en fazla selülozik veya rutil elektrotla yapılan elle ark kaynağı yöntemindedir. En az ise TIG. MIG-MAG veya kurutulmuş ve kontrol edilmiş bazik elektrotla yapılan elle ark kaynağı yöntemindedir.
C. Hidrojen Çatlakları (KAYNAK METALİ)
D. Laminar Yırtılma
E. Tavlama Çatlakları
BOŞLUKLAR
B. Gözenek
C. Kaynağa Yeniden Başlama Gözeneği
Radyograftaki görünümü
D. Yüzeysel Gözenek
E. Krater Boşluğu
F. Mikro Gözenek
KATI KALINTILARI
B. Ayrık Kalıntılar
YETERSİZ ERGİME VE NÜFUZİYET
Doğru olmayan kaynak şartları; (Kaynak parametreleri, ağız hazırlıkları)
Kaynak Kökünde Yetersiz Ergime
Yetersiz Nüfuziyet
KUSURLU BİÇİM
B. Aşırı Kaynak Metali
Kaynak metali ana metal yüzeyinden daha yukarıdadır. Eğer bu mesafe belirtilen değerler üzerinde ise bir hatadır.
Sebepler:
C. Sarkma
D. Yanma Oluğu
E. Aşırı Nüfuziyet
Sebepleri:
Kökte yeterli desteği sağlayamayacak hatalı ağız hazırlığı ve/veya hatalı kaynak parametreleri
F. Kökte İç Bükeylik
ÇEŞİTLİ HATALAR
Parça Üzerinde Arkın Tutuşturulmas
Elektrodun veya torcun kazayla parçanın yüzeyine değmesi
Sıçrantı Gaz çukurları
Hatalı kaynak parametreleri Kaynak tozunun yetersiz kurutulması
AMPER, VOLT, KAYNAK HIZI, TELÇAPI VE SERBEST TEL MESAFESİNİN KAYNAĞA OLAN ETKİLERİ
AKIM ŞİDDETİNİN KAYNAK DİKİŞİNE ETKİLERİ
Akım şiddeti arttıkça nüfuziyet derinliği artar. Akım şiddeti düşürüldükçe nüfuziyette azalmalar meydana gelir
KAYNAK VOLTAJININ KAYNAK DİKİŞİNE ETKİLERİ
Kaynak voltajı çok yüksek olursa toz sarfiyatı artar ve kaynak metalindeki silisyum ve mangan miktarı artar. Voltaj düşük seçilirse kaynak hataları oluşur.
KAYNAK HIZININ KAYNAK DİKİŞİNE ETKİLERİ
Kaynak hızı arttıkça nüfuziyet derinliği ve dikiş genişliği azalır. Düşük hızlarda eriyen toz miktarı daha fazla olur.
SERBEST TEL MESAFESİNİN KAYNAK DİKİŞİNE ETKİLERİ
Kaynak memesinin iş parçasına olan mesafesi arttığında nüfuziyet azalır ve dikiş yüksekliği artar. Bu mesafe kısa tutulduğunda daha kararlı ve sabit bir ark oluşur.
Bu mesafe tel çapının mm cinsinden 10 katı olmalıdır.
TEL ÇAPININ KAYNAK DİKİŞİNE ETKİLERİ
Tel çapı düştükçe nüfuziyet artar. Kalın malzemelerin kaynağında tel çapının büyük seçilmesi ısı girdisinin azalmasına, daha kısa sürede ve istenilen genişlikte kaynak dikişi elde edilmesini sağlar
KAYNAKTAKİ NÜFUZİYETSİZLİK
Kaynak dikişinde oluşan nüfuziyetsizliğin nedenleri aşağıdaki faktörlerden kaynaklanır:
Bu hata kaynakta istenmeyen en tehlikeli hatadır. Bu hatalarda kaynak temiz bulunana kadar yarılıp taşlandığı için çok fazla zaman kaybına ve malzeme kaybına neden olur
KAYNAK DİKİŞİNDEKİ ÇATLAMALAR
Kaynak dikişinde oluşan çatlamaların nedenleri aşağıdaki faktörlerden kaynaklanır:
Kaynak Dikişindeki Çatlamaları Önlemek İçin Aşağıdaki tedbirler alınmalıdır:
GÖZENEK OLUŞUMU
Kaynak dikişinde meydana gelen gözenekler aşağıdaki sebeplerden oluşur:
Gözenekleri Önlemek İçin Alınması Gereken Önlemler:
CÜRUF SIKIŞMASI
Cüruf hatalarının başlıca sebepleri şunlardır:
Cüruf kalıntılarını engellemek için:
KAYNAK KENARLARINDA MEYDANA GELEN YANMA OLUKLARI
Yanma oluklarının nedenleri şunlardır:
KAYNAK DİKİŞLERİNDEKİ DELİNMELER
Dikiş delinmelerini önlemek için:
Kaynağın muayenesi
A-Tahribatsız muayene
1. Göz ile Muayene
Tahribatsız muayene yöntemlerinin en eskisidir. Gözle muayene, test edilecek malzemenin direkt göz veya ara ekipmanlar kullanılarak kontrol edilmesidir. En önemli gereksinimi ışık miktarının kabul edilebilir seviyede olmasıdır. Test yapılmadan önce yüzey temizlenmeli ve yeterli ışık sağlanarak kontrol edilmelidir. Bunun öncesinde parça ile ilgili üretim bilgileri, çalışma şartları ve bunun gibi bilgiler incelenmelidir.
Gözle muayene farklı yüzey süreksizliklerinin tespitinde kullanılır. Direkt gözle temas sağlanamayan bölgelere ulaşmak için, boroskop gibi cihazlar kullanılarak test gerçekleştirilir
Birçok insan görsel kontrolün üretim tamamlandıktan sonra gerçekleşeceğini düşünür. Fakat kaynak öncesi ve kaynak sırasında yapılan kontroller, kaynak bittikten sonra oluşacak hataları ortadan kaldıracak ve üretim sonu kontrol işlemini kolaylaştıracaktır
Kaynak sonrası yapılacak kontroller temelde şunlardır;
Bitmiş kaynakta yapılan kontrollerin temel amacı kaliteden emin olmaktır. Bu sebeple bu aşamada görsel muayene gereklidir.
Avantajları
2. SIVI EMDİRME (PENETRAN SIVISI) İLE MUAYENE
PENETRANT (SIVI GİRİNİM) KONTROLÜ
Penetrant (sıvı girinim) kontrolü, özel sıvılar yardımıyla malzeme yüzeyindeki çok küçük kılcal çatlakları açığa çıkarmak için kullanılan tahribatsız test yöntemlerinden biridir.
Bu muayene, genellikle bitmiş veya kontrol edilecek sökülmüş uçak parçalarının kontrolünde kullanılmaktadı
Penetrant (sıvı girinim)kontrolünde penetrant boya uygulaması
TARİHÇESİ
İlk uygulamalarda camla kaplanmış çömlekler üzerine siyah renkteki karbonun sürülmesi suretiyle çatlaklar kontrol edilmiştir.
Dökümlerde ve kaynaklarda görülmeyen çatlakların yağ veya sulandırılmış kireç ile ıslatılarak gözle görünür hâle getirilmesi de ilk uygulamalar arasında yere alır.
1900’lü yılların başlangıcındaki uygulamalar, demir yolları atölyelerinde demir ve çelik parçalarda ağır yağ ve tebeşir tozu kullanılarak yapılmıştır.
Bu metotta ağır yağ gaz yağı (kerosene) ile seyreltilip büyük tanklara konur.
Test edilecek parçalar, bu tanklarda biraz bekletilip çıkarılır. Dikkatlice yüzeyleri üzerindeki yağlar temizlenir, daha sonra alkolle karıştırılmış tebeşir tozları parçalar üzerine sürülür. Alkol uçtuktan sonra yüzey üzerinde kurumuş tebeşir tozlarına bakılır. Çatlaklar, içlerindeki yağın dışarı çıkması ile belirlenir
Modern su ile yıkanan tip penetrant (sıvı girinim) kontrol kabini
1940’larda mıknatıslanabilen demir ve çeliklerde daha hassas sonuçlar veren manyetik parçacık metodunun uygulanması, penetrant kontrolünün gelişmesine sebep olmuştur. O yıllardan itibaren ABD’de flöresan ve ultraviyole ışın altında çatlakları gösteren boyalar geliştirilmiştir. Metal ve metal olmayan plastik, cam gibi malzemelerin kontrolünde de rahatlıkla kullanılmaktadır.
Penetrant (Sıvı Girinim) Kontrolü Sınıflandırılması
Penetrant Tipleri
Flöresan boya uygulanmış bir cıvata
Penetrant Hassasiyeti
Hassasiyet dereceleri (Sadece flöresanlı)
Çok yüksek hassasiyete sahip flöresan penetrant boya
Penetrant Metotları
Penetrant boyanın yıkanması
Developer (Geliştirici) Uygulama Şekli
Penetrant Kontrolünün Uygulanabileceği Malzemeler
Penetrant yüzeye açık olan süreksizliklerin tespitinde hemen hemen bütün metal ve metal olmayan malzemelere uygulanabilir. Penetrant kontrolünden önce kontrol edilecek yüzeylerin bütün kirliliklerden arınmış olması gerekir.
Bu metodun uygulanabileceği malzemelerin bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Penetrant (sıvı girinim) kontrolü bütün malzemelere uygulanabilir
Penetrant (Sıvı Girinim) Uygulaması
Malzeme Yüzeyinin Temizlenmesi
Penetrant Uygulanması ve Bekleme Zamanı
Penetrant boya uygulaması
Emülsifierin Uygulanması ve Bekleme Zamanı
Emülsifier uygulaması
Malzeme Yüzeyindeki Fazla Penetrantın Temizlenmesi
Malzeme üzerindeki penetrantin temizlenmesi ve developer (geliştirici) uygulaması
Developer (Geliştirici) Uygulaması
Kurutma İşlemi
Malzemenin developer (geliştirici) uyguladıktan sonra kurutulması
Değerlendirme ve Son Temizlik
Malzemenin beyaz ışık altında kontrol edilmesi
Penetrant Kontrolünün Avantajları ve Dezavantajları
Avantajları
Taşınabilir penetrant (sıvı girinim) seti
Dezavantajları
3.Girdap Akımları (Eddy-Current) Yöntemi
Tahribatsız malzeme muayene yöntemlerinden biri olan Girdap Akımları Yöntemi temel olarak iletkenlerin incelenmesinin esası olan elektromagnetizmaya dayanmaktadır. Girdap akımları, elektromagnetik indüksiyon denilen proses doğrultusunda elde edilir.
İçerisinden akım geçen bir iletkenin etrafı bir magnetik alanla çevrilidir. Bu magnetik alanın gücü, kendini oluşturan bu akımla direkt olarak ilişkilidir. Büyüklüğü değişen bu akım, örneğin zamana bağlı olarak değişen bir alternatif akım, palslı bir magnetik alan yaratır. Şayet elektrik iletkenliğine sahip bir malzeme bu magnetik alan içerisinde bırakılırsa, malzemenin içerisinde bir gerilim indüklenir. Malzeme iletken olduğunda bu gerilim malzemenin içerisinde bir akım indükler.
Bu akım “Eddy current” (Eddy akımı ya da Girdap Akımı) olarak bilinir. Eddy akımı kendini oluşturan akımın özelliklerini taşır fakat doğrultusu terstir. Malzeme yüzeyindeki Eddy akımı doğrudan doğruya kendini oluşturan akımın frekansı ile ilgilidir.Bu açıdan, Eddy akımının etkilediği derinlik bu frekansın artmasıyla azalacaktır.
Malzeme yüzeyinden içerideki oluşan Eddy akımları, yüzeyde oluşan akımların faz değişimleri ile ilişkilidir. Eddy akımları şayet çatlak, boşluk, yüzey hasarları veya hatalı kaynak birleştirmeleri gibi malzeme kusurları ile karşılaşırsa, akısın olması gerektiği doğrultuda yayınamazlar. Bunun sonucunda magnetik alanda bir değişiklik oluşur ve buna bağlı olarak test bobini de reaksiyon verir. Eddy current test prosedüründe bu kavram malzeme hatalarının tespitinde kullanılmaktadır.
Tahribatsız muayene olarak girdap akımlarının temel avantajlarından biri çeşitli kontrol ve ölçümlerin gerçekleştirilebilmesidir. Genel olarak, girdap akımlarının kullanım yerleri şunlardır:
Eddy Akım (Girdap Akım) ile Tahribatsız Testler
Elektrik akımını ileten malzemelerin yüzey/yüzey altı süreksizliklerinin tespiti için kullanılır. Elektromanyetik metot olarak da adlandırılan bu metodun prensibi probun malzemede indüklediği girdap akımlarının olası hatalarla değişiminin algılanmasıdır. Laboratuvarımızda girdap akımı metodunda belirli ürünleri test ederken bu ürünlere yönelik oluşturulmuş standartlar esas alınarak test yapılmaktadır.
Uygulama Alanları:
Tahribatsız malzeme muayene yöntemlerinden biri olan Girdap Akımları Yöntemi temel olarak iletkenlerin incelenmesinin esası olan elektromagnetizmaya dayanmaktadır. Girdap akımları, elektromagnetik indüksiyon denilen proses doğrultusunda elde edilir. İçerisinden akım geçen bir iletkenin etrafı bir magnetik alanla çevrilidir. Bu magnetik alanın gücü, kendini oluşturan bu akımla direkt olarak ilişkilidir.
Büyüklüğü değişen bu akım, örneğin zamana bağlı olarak değişen bir alternatif akım, bir magnetik alan yaratır. Şayet elektrik iletkenliğine sahip bir malzeme bu magnetik alan içerisinde bırakılırsa, malzemenin içerisinde bir gerilim indüklenir. Malzeme iletken olduğunda bu gerilim malzemenin içerisinde bir akım indükler. Bu akım “Eddy current” (Eddy akımı ya da Girdap Akımı) olarak bilinir..
Eddy akımı kendini oluşturan akımın özelliklerini taşır fakat doğrultusu terstir. Malzeme yüzeyindeki eddy akımı doğrudan doğruya kendini oluşturan akımın frekansı ile ilgilidir. Bu açıdan, eddy akımının etkilediği derinlik bu frekansın artmasıyla azalacaktır. Malzeme yüzeyinden içerideki oluşan eddy akımları, yüzeyde oluşan akımların faz değişimleri ile ilişkilidir.
Eddy akımları şayet çatlak, boşluk, yüzey hasarları veya hatalı kaynak birleştirmeleri gibi malzeme kusurları ile karşılaşırsa, akısın olması gerektiği doğrultuda yayınamazlar. Bunun sonucunda magnetik alanda bir değişiklik oluşur, ve buna bağlı olarak test bobini de reaksiyon verir. Eddy current test prosedüründe bu kavram malzeme hatalarının tespitinde kullanılmaktadır
Test numunesinde girdap akımlarının üretimi.(b) Kusur nedeniyle girdap akımlarının bozulması.
Eddy akımlarının tesir kuvvetine etki eden 3 özellik vardır
Tahribatsız muayene olarak girdap akımlarının temel avantajlarından biri çeşitli kontrol ve ölçümlerin gerçekleştirilebilmesidir.
Genel olarak, girdap akımlarının kullanım yerleri şunlardır:
Avantajları
Dezavantajları
Eddy akımları korozyon erozyon kayıplarının belirlenmesinde kullanılır.
Çatlak belirleme
Ekipman Ekipman örnekleri
4.Manyetik Parçacık ile Muayene
MANYETİK KONTROL
Manyetik kontrol; manyetik (mıknatıslanabilir) malzemelerden yapılmış parçanın yüzeyinde veya yüzeye yakın bir yerde bulunan çatlak, boşluk, katmer, damar ve metalik olmayan yabancı maddelerin belirlenmesinde uygulanan tahribatsız muayene yöntemidir.
Bu yöntemle ancak mıknatıslanabilen metal malzemelerin kontrolü yapılabilir.
Mıknatıslanabilen Metaller
Mıknatıslanabilen metaller periyodik sistemde üç değerli demir (Fe), nikel (Ni) ve kobalt (Co) elementleridir.
Bu elementler manyetikleşebilme özelliğine sahiptirler
Manyetizasyon İşlemi ve Yöntemleri
Manyetik kontrolü yapılacak malzeme önce özel bir düzenek yardımıyla mıknatıslandırılır. Mıknatıslanmış malzemenin yüzeyine ince toz halinde manyetik malzeme püskürtülür veya ince yağ içerisinde emülsiyon yapılmış demir tozu bulunan manyetik malzeme akıtılır. Manyetik akının kuvvet çizgileri boyunca demir tozları sıralanır. Malzemede hata varsa manyetik tozlar hatanın bulunduğu yerde kümelenir.
a) Manyetik olmayan malzeme
b) Manyetik malzeme
Manyetik alan çizgileri
a) Yüzeysel,
b) Yüzey altı
Manyetik parçacık yönteminin şematik görünümü
Manyetik parçacık yöntemleri
a) Elektro bobbin ile manyetikleştirme,
b) Enine manyetikleştirme, c) Hareketli elektrot kullanımı
Manyetik parçacık muayenesi uygulanmış çeşitli parçaların fotoğrafları;
a) Kaynak dikişi, b) Yatak zarfı,
c) Menteşe, d) Tahrik mili
Manyetizasyon Akımı
Manyetizasyon dalgalı ve doğru akım olarak kullanılabilir. Dalgalı akım ile yapılan kontrollerde yüzey altındaki çatlaklar tespit edilemez. Bu yüzden doğru akım üreten cihazlar yüzey altındaki çatlaklar da tespit edilebildiği için doğru akım tercih edilir.
Manyetik Kontrol Yönteminde Kullanılan Toz
Manyetik kontrol yönteminde genellikle demir tozu (Fe3O4) kullanılır. Dağılma bölgesinde toz parçacıkları köprü şeklinde çatlak üzerine yapışıp kalır ve hatanın yeri görülür.
Manyetizasyon Türleri
Çatallar ( Sürekli Mıknatıslar)
Çatal sürekli mıknatıslar daha çok yüzey çatlaklarının belirlenmesinde kullanılır. Çatlağın manyetik akım çizgilerine paralel olması halinde çatlağı görmek mümkün değildir. Bundan dolayı parçanın enine ve boyuna şekillerdeki gibi muayene edilmesi gerekir.
Sürekli mıknatıs Sürekli mıknatısla kaynak bölgesinin taranması
İçinden Akım Geçen Merkezi Sistemler
Genellikle boru millerin manyetik tozla kontrol edilmesi amacıyla içinden akım verilen yöntemler tercih edilir.
Akım, temas plakaları arasına bağlanmış parçalara verilerek devre tamamlanır.
Parçanın içinden akım geçmesiyle manyetikleşmiş malzeme üzerine sürülen manyetik tozlar hatanın olduğu yerde kümelenir (Şekilde görüldüğü gibi )
İçinden akım geçen deney cihazı
Manyetik Akı Değişiminin Kanıtlanması
Mıknatıslanmış hatasız bir plakada manyetik akı şiddeti geometri boyunca aynıdır.
Buna karşılık, örneğin korozyon kaynaklı metal kaybına uğramış bir plakada, incelmenin olduğu bölgede manyetik akının doğrusal lığı bozulmakta ve bir miktar manyetik akı, plaka dışına itilmektedir. Şekilde gösterildiği gibi manyetik akının değişimi kanıtlanmış olur.
Manyetik Duyarlı Sonda Yöntemi
Manyetik duyarlı sonda yöntemi, incelenen malzemede oluşturulan manyetik akının, düşük manyetik geçirgenli bir bölge ile karşılaştığında kaçak akı oluşturmasına ve bu kaçak akının sistem tarafından algılanmasına dayanır. Dolayısıyla kaçak manyetik akım metodu yalnızca yüksek manyetik geçirgenliğe sahip düşük alaşımlı karbon çeliklerinde verimli olarak uygulanabilir.
Malzeme, bir mıknatıs sayesinde ve manyetik doymuşluğa yakın bir seviyede mıknatıslanır.
Manyetik duyarlı sonda yöntemi cihazlarında genellikle güçlü doğal mıknatıslar kullanılır, ancak bazen elektro mıknatıslar ya da her ikisinin kombinasyonundan oluşan sistemler de kullanılmaktadır.
Sürekli mıknatıs ve sensörler ile kontrol edilen hatalı ve hatasız paçalar
Manyetik Toz Yöntemi
Manyetik toz yönteminde ise manyetikleşen malzeme bünyesinde çatlak ve diğer hataların olduğu bölgede tozun kümelenmesi ile hatanın yeri tespit edilir.
Malzeme Cinsine, Şekline Boyutuna Göre Manyetik Kontrol Yöntemi Uygulama
Mıknatıslanabilen metallerin hepsine manyetik kontrolleri uygulanabilir.
Malzemelerin yüzey çatlağı, boşluğu gibi hataları akım veren cihazlar ve sürekli mıknatıslarla kontrol edebiliriz.
Malzemelerin fazla derinde olmayan boşluklarını da doğru akım veren cihazlarla kontrol edebiliriz.
Tozların Kümelenmesinden, Sapmasından ve Yönünden Kaynak Dikişindeki Hatanın Yerini ve Boyutunu Belirleyebilme
Manyetik yöntemle kontrol yapacak kişi tozların kümelenmesinden hatanın yerini farklı yönlerde tarama yaparak hatanın boyutunu tespit eder.
5.ULTRASONİK KONTROL
Ultrasonik laminasyon cihazı ile boru kontrol
Üretici ve algılayıcı cihaz (kombine prop)
Ultrasonik Muayene Yöntemi ve Prensipleri
İletme Yansıma Yöntemi
Propla kaynaklı parçanın hata tespiti
Rezonans Metodu
Direnç kaynaklı parçanın hata tespiti
Ultrasonik Kaynak Üreteci
Osiloskop Ekranını Tanıma
Sinüs, kare, testere dişi gibi sinyalleri üretebilen araç yardımıyla işaretleri, dalga şekli olarak görmemizi sağlayan cihaza osiloskop denir. Osiloskop ekranı şekilde görülmektedir. Osiloskop dikey eksen genliği (V), yatay eksende (T) periyodu ifade eder.
Osiloskop ekranı
Ultrasonik Muayenede Kullanılan Dalga Çeşitleri ve Özellikleri
Osiloskop Ekranındaki Eko Boyuna Bakarak Hatanın Boyunu, Ekolar Arasındaki Mesafeye Bakarak Hatanın Yerini Doğru Tespit Edebilme
Osiloskop ekranı ve kontrol edilen parça
İletme Yansıtma Metodunda Paralel Yüzeyli Malzemelerde Malzeme Kalınlığını Tespit Edebilmek Varsa Hatanın Yerini de Doğru Tahmin Edebilme
Hatanın ekranda görünüşü
Tek ve çift başlıkla çalışma
Ultrasonik Muayene Yöntemi ile Yapılabilecek Ölçümler
Ultrasonik Muayene Tekniklerinin Üstünlükleri
6.RADYOGRAFİK MUAYENE YÖNTEMİ
Radyografik muayene yöntemi, oldukça hassas bir muayene yöntemi olması ve muayene sonuçlarının kalıcı olarak kaydedilebilir olmasından dolayı sanayide en yaygın olarak kullanılan tahribatsız muayene yöntemlerinden biridir.
Test parçası bir kaynaktan çıkan radyasyon demeti (x veya gama ışınları) ile ışınlanır. Radyasyon malzeme içinden geçerken malzemenin özelliğine bağlı olarak belli oranda yutularak kayba uğrar ve sonra parçanın arka yüzeyine yerleştirilmiş olan filme ulaşarak filmi etkiler. Süreksizlikler radyasyonu farklı zayıflatacaklarından, süreksizliklerin olduğu bölgelerden geçen radyasyonun şiddeti ve film üzerinde oluşturacağı kararma da farklı olacaktır. Filmin banyo işleminden sonra film üzerindeki kararmalar süreksizliklerin belirtisi olarak görünür hale gelir.
Radyografik muayenenin çalışma prensibi
Bu yöntem ferromagnetik olan ve ferromagnetik olmayan metaller ve diğer tüm malzemelere uygulanır. X ışınları malzemelere zarar vermeden içyapılarını inceleme olanağı sağladığından, tahribatsız muayenede yaygın olarak kullanılmaktadırlar. X ışınının üretiminde kullanılan tüpün şematik resmi Şekilde görülmektedir. X ya da gama ışınlarıyla malzemelerdeki kalınlık değişimleri, yapısal değişiklikler, içteki hatalar, montaj detayları tespit edilebilmektedir.
Bir x ışını tüpünün şematik görünümü
Elektriksel olarak üretilen x ışınları ve radyoaktif izotoplardan yayılan gama ışınları, içerisinden geçtikleri malzeme tarafından abzorbe edilirler. Kalınlığın artmasıyla beraber abzorbe edilen miktarda artar. Dolayısıyla, daha yoğun malzemede daha fazla radyasyon abzorbe edilir. X ve gama ışınları elektromanyetik dalgalar olup aralarındaki fark dalga boylarının farklı olmasıdır. X ve gama ışınlarının dalga boyları çok küçük olduğundan gözle görülemezler ve malzemelerden geçebilme yetenekleri vardır. X ve gama ışınları, ışık ile benzer özelliklere sahip olup, film üzerindeki gümüş bromür kristallerini etkiler. Filme ulaşan radyasyon yoğunluğu oranına göre bir görüntü oluştururlar. Endüstriyel radyografide en temel kural, malzemenin bir tarafında ışın kaynağının, diğer tarafında ise bir algılayıcının (detektör) bulunmasıdır. Radyasyon kaynağı olarak x yada gama ışın kaynağı, detektör olarak da film kullanılmaktadır. Radyasyon kaynağının enerjisi malzemenin yutacağından daha yüksek güçte seçilmelidir. Enerjinin geçebilme kabiliyetini belirleyen parameter ışığın dalga boyudur. Dalga boyu küçüldükçe nüfuz edebilme gücü artar. X ışını radyografisinde x ışınlarının nüfuziyet gücü, x ışın tüpüne uygulanan voltaj ile ayarlanır. Malzemeyi geçerek diğer tarafa ulaşan ışınları algılayan film genellikle ışık geçirmez bir zarf içerisine konularak test edilen malzemenin arka tarafına yerleştirilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken kural zarfın ön yüzeyi ışınları kolaylıkla geçirebilecek malzemeden yapılmış olmasıdır. X ışınlarının film üzerinde oluşturduğu görüntü, normal bir ışık kaynağının oluşturduğu gölgeye benzemektedir. Gölgeden farklı olarak malzemenin kalınlığına ve yoğunluğuna bağlı olarak film üzerinde oluşan görüntünün yoğunluğuda değişmektedir. Görüntünün netliği ve büyüklüğü, radyasyon kaynağının büyüklüğüne, radyasyon kaynağının filme olan uzaklığına, malzemenin filme olan mesafesine bağlıdır. Kaset içerisindeki film, test parçasının arkasına yerleştirildikten sonra belli bir süre x ışınları ile pozlanır. Pozlanmış film, banyo edildikten sonra kararma miktarına bakılır. Filmin kararması kısaca yoğunluk olarak adlandırılmaktadır. Filmde farklı yoğunlukların olması, test edilen parçada farklı yapıların olduğunu göstermektedir. Filmin fazla radyasyon alan kısımları daha fazla kararır. Bunun anlamı, bu bölgede film yoğunluğu yüksektir. Örneğin, malzemenin incelenen bölgesinde bir boşluk varsa, ışın bu boşluğu kayıpsız olarak geçecek ve dolayısıyla film üzerinde bu bölge daha siyah olarak görülecektir. Filmin sağlıklı okunup degerlendirilebilmesi için ışıklı film okuma cihazları kullanılmalıdır ve ayrıca, uygulanan muayene yönteminin yeterli olup olmadığını, görüntü kalite seviyesini (hassasiyetini) belirleyebilmek için delikli, telli ve basamaklı olarak üç tipte olan penetrametreler kullanılmalıdır. Radyografik muayene yönteminin avantaj ve dezavantajları aşağıdaki şekilde sıralanabilir.
Avantajları
Dezavantajları
Radyasyon kaynağı x ışını veya gama ışını olabilir. Bu görüntü malzeme içindeki boşluklar veya kalınlık / yoğunluk değişiklikleri nedeniyle oluşur. Malzemenin içyapısının bu şekilde görüntülenmesi radyografik muayene olarak adlandırılır. Eğer malzemenin arka tarafına film yerine radyografik bir dedektör yerleştirilerek malzemeden geçen ışınım algılanarak bir monitöre aktarılması durumunda teknikte Radyoskopi olarak adlandırılan yöntem elde edilir. Radyoskopi yönteminin şematik görünümü şekil 19’de verilmiştir. Bu yöntem sayesinde metalik veya metalik olmayan bütün malzemelerde beklenen hacimsel ve yüzey hatalarının tespiti anlık olarak belirlenip ekranda görüntülenerek, kalıcı olarak kaydedile bilinir.
Hatalı parçanın radyografik görüntü oluşumu
Radyoskopi yönteminin şematik görünümü
Muayene Sonunda Filme Bakarak Kaynak Hataları Tanımı ve Radyografik Görüntüleri Hatalarını Tespiti